Işıltılı Osmanlı saraylarından, çinileriyle büyüleyen Sultanahmet Camii’ne, işte İstanbul’da mutlaka görmeniz gereken 7 tarihi yer…
İstanbul’da Görmeniz Gereken 7 Yer
Geçmiş, tarihin çeşitli noktalarında Bizans, Roma ve Osmanlı gibi imparatorluklara ev sahipliği yapmış olan, Doğu ve Batı’nın popüler kesişim noktası İstanbul’un hep önemli bir parçası olmuştur. Kaleydoskopik çinileri ve görkemli kubbeleriyle ünlü camiler, altın süslemeli saraylar, göz alıcı mozaikler, mermer anıtlar, aralarında zamanındaki ihtişamını hala hatırlatan bir hipodromun da bulunduğu antik çağ kalıntıları ve çok daha fazlası… Böyle bir şehri keşfetmeye nereden başlayacağınızı mı merak ediyorsunuz? Sultanahmet Camii ve Aya Sofya’yı görebileceğiniz Sultanahmet Meydanı güzel bir başlangıç noktası olabilir. Ardından da İstanbul’da Görmeniz Gereken Yerler seçkimizde birazdan sizlere sunacağımız seçenekler ile devam edebilirsiniz.
Başlamadan bir hatırlatma: şehirdeki bir sonraki maceranız için bu bir geleneksel Türk sanatları atölyesi, tekne turu veya şehrin renkli ve her zaman hareketli çarşılarına yapılacak bir gezi olabilir. Mandarin Oriental Bosphorus, İstanbul’un yetenekli Concierge ekibi, planlama aşamasında sizlere yardımcı olacak…
1- Ayasofya
6. yüzyılda katedral olarak inşa edilip daha sonra camiye dönüştürülen, Boğaz’a hâkim alçak bir tepede konuşlanan, her köşesinden minarelerinin göğe yükseldiği bir başyapıt olan Aya Sofya, şehrin simgeye dönüşmüş harikalarından bir tanesi... Ayasofya’nın ilk inşa emrini İmparator Justiniaus vermiş, onarımı tamamlanan kilisenin açılışını da 537 yılında bizzat kendisi yapmıştır. Dünyanın en önemli camileri arasında yer alan bu mimari harika, zamanının İmparatorluk kültürüne uyum sağlayacak şekilde düzenlenmiştir.
Bu özel yapı; ihtişamıyla, ayrıca Bizans işi sanat eserleri ve Osmanlı gravürleriyle her ziyaretçiyi büyülemeyi başarmaktadır. Siz de geniş kubbenin altında toplanıp bu muazzam yapıyı hayranlıkla izleyen, etrafı kanatlı meleklerle çevrili kalabalığa karışabilir, isterseniz de Ayasofya’nın gizemlerini araştırabilirsiniz.
2- Topkapı Sarayı
Birbirinden kudretli sultanlara ev sahipliği yapmış bu Osmanlı sarayı karşısında büyülenmeye hazır olun! Parıldayan hazineleriyle, göz alıcı freskleriyle, zamanında üzerlerinde mumlarla gezen kaplumbağaların aydınlattığı gösterişli davetlere ev sahipliği yapmış bahçeleriyle Topkapı Sarayı, adeta İstanbul’un Versay’a ışıltılı bir cevabı! Buraya gitmişken; kolonlu avluları, muazzam İznik çinileri ve görebileceğiniz en görkemli mermer hamamları ile Harem’i ziyaret etmeyi de unutmayın.
3-Yerebatan Sarnıcı
Yer altında bulunan, yüzlerce taş sütunun desteklediği, bir katedrali andıran bu Bizans sarnıcı, her detayıyla adeta benzersiz bir yapı… Rusya’dan Sevgilerle filminde küçük bir rolü olan, James Bond’un tekneyle içinden geçtiği sarnıç, daha az aksiyonlu ama en az o kadar etkileyici bir deneyim için yürüyüş yolları takip edilerek de keşfedilebilir. Su damlalarına dikkat etmenizi tavsiye ettiğimiz bu keşif
4-Kapalıçarşı
Hakkıyla yapılacak her İstanbul gezisi, Kapalıçarşı’yı da içermelidir. 15. yüzyılda, şehrin ismi henüz Konstantinopolis iken inşa edilen bu muazzam yapı, bugün el yapımı antika kilimlerden zarif mücevherat çeşitlerine, minyatürlerden bakır çaydanlıklara, otantik terliklere ve işlemeleriyle göz kamaştıran şal modellerine kadar oldukça geniş bir yelpazeye yayılan pek çok ürünün yer aldığı nefes kesen bir esnaf ve zanaatkarlar cenneti. Kapalıçarşı’yı bir İstanbullu gibi gezmek isterseniz, Mandarin Oriental’in Tarihi Yarımada Alışveriş Turu etkinliğine katılabilir, bu sayede çarşının en kaliteli tüccar, zanaatkar ve kahvecilerini gezebilirsiniz.
5-Sultanahmet Cami
İstanbul’un merkezinde, altın başlı altı minaresi ve zarafet dolu, gri renkli kubbeleriyle Sultanahmet Cami’yi gözden kaçırmanız imkânsız! Yurt dışında “Blue Mosque” (Mavi Cami) ismiyle de bilinen Sultanahmet Cami, üzeri nar çiçekleri ve menekşelerle özenle süslenmiş mavi, beyaz ve yeşil İznik çinileriyle bezendiği için bu ismi almıştır. Burada, başınızı kaldırınca ışıltılı avizelerdeki devekuşu yumurtalarını görebilirsiniz (bunların, saldıkları koku ile, içerde ağ ören örümcekleri uzak tuttuğu söylenir.) Namaz saatlerinde kapalı olan Sultanahmet Cami’ye girmek isteyenler için kurallar, yine diğer camilerdeki gibidir: kadınların başı örtülü olmalıdır, içeride ayakkabı giyilmez ve sade, açık olmayan kıyafetler tercih edilmelidir (eğer böyle bir kıyafetiniz yoksa, girişte size ödünç kıyafet verilecektir.)
6-İstanbul Arkeoloji Müzeleri
Topkapı Sarayı yakınlarında konumlanan, yeni renove edilmiş olan bu üç müze, Roma mozaiklerinden İznik çinilerine ve Babil kapılarından parçalara kadar her türden değerli eseri içinde barındırıyor. Tabii ki bu müze ziyaretinizde en önemli eseri; üzerinde şaha kalkmış atların, cenk tutan savaşçıların ve pek çok kahramanlığın ustaca tasvir edildiği İskender Lahdi’ni görmeyi es geçmeyin. Eğer romantik biriyseniz de kil bir tablete kazınmış, aşağı yukarı milattan önce 2000 yılına tarihlenen dünyanın en eski aşk şiirini incelemek isteyebilirsiniz.
7-Beylerbeyi Sarayı
Yaz aylarında, sıcakla hararetlenen Osmanlı sultanları, Mandarin Oriental Bosphorus, İstanbul’un tam karşı kıyısında yer alan bu görkemli Barok sarayına çekilirlerdi. 1861 yılında inşa edilen, ismine yaraşır bir ihtişama sahip olan Beylerbeyi Sarayı, ziyaretçilerini kar beyaz mermer yüzüyle ve önünde nöbet bekleyen taş aslanlarla karşılıyor! İçeride ise, sizlere Osmanlı zenginliğinin göz alıcı bir tablosu merhaba diyor: ming vazolar, Baccarat kristal avizeler ve sofada karşınıza çıkan şık çeşme… Dış mekânda da kameriye görünümlü deniz köşkleri ve dingin havuzun yanı başındaki masaların şemsiyelerle gölgelendiği sevimli café sizleri bekliyor. Mandarin Oriental’in Concierge ekibi ile iletişime geçerek, bu muhteşem saraya yapacağınız tekne yolculuğunu planlayabilirsiniz.